Kardiyovasküler hastalıklar dünya çapında önde gelen vefat nedeni olmaya devam ediyor ve günümüzde tüm global ölümlerin yaklaşık 1/3’ünü oluşturuyor.
Ülkemizde ise bu oranın daha yüksek olduğu biliniyor. Tekrar kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle yılda yaklaşık 20 milyon insan 70 yaşın altında hayatını kaybediyor. Rahatsız edici bir öbür gerçek ise genç yaşta görülen kalp krizi sayısının artmış olması. O denli ki ülkemizde her 5 kalp krizinden 1’i 45 yaş altında görülüyor.
Acıbadem Ataşehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, “Oysa tütün eserleri ve alkol kullanımı, sıhhatsiz beslenme, obezite ile fizikî hareketsizlik üzere değiştirilebilir risk faktörlerinin düzeltilmesiyle birçok kardiyovasküler hastalık önlenebiliyor” diyor. Kalp sıhhatini tehdit eden bir öteki kıymetli kusur ise toplumda hakikat sanılan birtakım yanlış bilgiler doğrultusunda hareket etmek. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, bilimsellikten uzak olan bilgilerin kalp sıhhatini riske attığına dikkat çekerek, “Örneğin, etraftan yahut internetten edinilen kusurlu bilgiler nedeniyle hastalar tabibe geç başvurabiliyor ve bunun sonucunda tedavide zahmet çekilebiliyor. Daha berbatı, yanlışlı bilgiler hastanın hayatını kaybetmesine bile yol açabiliyor” diye konuşuyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, toplumda kalp sıhhati hakkında gerçek sanılan 7 yanılgılı bilgiyi anlattı; değerli teklifler ve ikazlarda bulundu.
Yıllarca sigara içtim, artık sigarayı bıraksam da kalp hastalığı riskini azaltamam. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Yaygın inanışın tersine, sigarayı bırakmanın yararları, ne kadar müddet sigara kullandığınıza, günde kaç sigara içtiğinize bakılmaksızın, sigarayı bıraktığınız anda başlıyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, kaç yaşında olursanız olun sigarayı bıraktıktan yalnızca bir yıl sonra kalp krizi riskinizin yüzde 50 oranında azalacağına dikkat çekerek, “Tek bir hareketle, yani sigarayı bırakmakla kalp krizi riskini yarı yarıya indirmiş oluyorsunuz. Sigarayı bıraktıktan 10 yıl sonra ise sigaranın kalp üzerindeki olumsuz tesirlerinden büsbütün arınıyorsunuz” bilgisini veriyor.
Kalp hastalığım var. Grip aşısı tam muhafaza sağlamaz. Bu nedenle aşıyı olmam gerekmez. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Dünya Sıhhat Örgütü datalarına nazaran, tüm dünyada yılda ortalama 650 bin kişi grip yahut gribe bağlı durumlar nedeniyle hayatını kaybediyor. Yapılan araştırmalar, grip aşılarının yüzde 90’ının tesirli olduğunu gösteriyor. Grip aşısında asıl emel, gribe yakalanmamak değil, hastalığa yakalanmış olsa bile hastanın bu tabloyu alt teneffüs yolu enfeksiyonu oluşmadan ve hastaneye yatış gerektirmeden daha hafif formda atlatmasını sağlamak. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, gribin özellikle kalp hastalarında ağır seyredebildiğini ve ölümcül sonuçlara yol açabildiğini belirterek, “Dolayısıyla önemli kalp damar hastalığı yahut kalp yetersizliği olan hastaların her yıl grip aşısı olmaları gerekiyor” diyor.
Yüksek tansiyon hastasıyım ancak hiçbir şikayetim yok. Münasebetiyle yüksek tansiyonum bana ziyan vermiyor. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Yüksek tansiyon hastalığı çoklukla ileri basamağa kadar belirti vermediği için ’sessiz düşman’ olarak nitelendiriliyor. “Yüksek tansiyonda hiçbir vakit semptom yaşamayabilirsiniz, bu nedenle bedeninizde bir şikâyet oluşmasını beklememelisiniz” ihtarında bulunan Doç. Dr. Alper Karakuş, yüksek tansiyonun erken tedavisinin çok değerli olduğunu belirterek, “Şikâyet oluşturmasa bile yüksek tansiyon; kalp krizi, felç, böbrek hasarı ile öbür birçok önemli sıhhat sıkıntılarına yol açabiliyor ve teşhis aldığınızda çok geç olabiliyor” diyor.
Kalp hastalığım var. Olağan tuz yerine Himalaya tuzu yahut diyet tuzu kullanabilirim. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Dünya Sıhhat Örgütü, günlük tuz tüketim ölçüsünün 5 gramı, yani bir tepeleme çay kaşığını aşmamayı öneriyor. Günlük tuz tüketiminin Türkiye ortalaması 2000’li yılların başında yaklaşık 18 gram iken son yıllardaki uygulamalarla bu sayı 15 gram seviyesine indirilebildi. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, kalp sıhhati için toplum olarak daha az tuz tüketmemiz gerektiğine işaret ederek, “Diyet tuzlarında çoğunlukla potasyum klorür bulunduğu için bu tuzların denetimsiz tüketilmesi kimi hastalarda ritim bozukluklarına ve istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Bu nedenle kalp hastaları doktor önerisi olmadığı sürece diyet tuzu kullanmamalıdır. Himalaya tuzunda ise yüzde 96-99 oranında, yeniden bildiğimiz tuzdaki sodyum klorür bulunur ve tez edilen faydalarının bilimsel bir temeli yoktur” diye konuşuyor.
Kalp krizi sırasında şiddetli öksürmek hayatınızı kurtarabilir. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Kimi ani olağandışı kalp atışları sırasında, şuurlu ve hassas şahıslar, kalp ritmini olağana çevirmek için güçlü ve tekrarlayan bir formda öksürebiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, “Bu durum şiddetli öksürüğün kalp krizi sırasında hayat kurtardığına dair yanlış bir yorumlamaya neden olmuştur. Şayet kalp krizi geçirdiğinizi düşünüyorsanız, öncelikle acil tıbbi yardım için 112’yi aramalısınız” diye konuşuyor.
Kırmızı şarap kalbe güzel geliyor. Kalp sıhhatim için her gün bir kadeh içmeliyim. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Kırmızı şarabın içeriğinde bulunan resveratroller, antioksidan özelliği nedeniyle, âlâ kolesterol olarak bilinen HDL’i artırmada ve berbat kolesterol olarak bilinen LDL’i azaltmada olumlu tesirlere sahip. Lakin, aktüel bilgilerde resveratrol seviyeleri ile kalp hastalığı oranları ortasında direkt bir irtibat bulunamamış. Dahası, resveratroller yalnızca kırmızı şarapta değil; kırmızı üzümde, yer fıstığında ve ananasta da yüksek konsantrasyonda bulunuyor.
Her gün aldığım Omega 3 yağ asidi takviyesi kalbime düzgün gelir. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Yaygın inanışın bilakis, son 20 yılda yapılan birçok bilimsel araştırma, Omega-3 yağ asidi desteklerinin (balık yağı kapsülleri) sağlıklı insanlarda kalp krizini yahut buna bağlı problemleri önlemede bir tesiri olmadığını gösteriyor. Tekrar son yıllardaki büyük çalışmaların sonuçları da bu desteklerin hâlihazırda kalp damar hastalığı olan şahıslarda kullanımı için daha kesin bilgilere gereksinim duyulduğunu gösteriyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir yanıt bırakın